Arkası yazısız üzerinde eski yazısı var, 16 adet eski kart. Muhtemelen Rusya-Volodga’ya gitmiş bir türk göndermiş olmalı, Moskova’nın 400 km kuzeyindedir.
Akçura, esirlerin karargâhlardaki hayatını bizzat yerinde görmek ister ve Kostroma ile Vologda’daki esir karargâhını ziyaret eder. Türk askerlerini oraya buraya dağılmış bulur. Bazıları şehirde oda tutmuş, bazıları ise yakındaki Tatar köylerine misafir olmuşlardır.
Osmanlı Hükümeti ile Alman Hükümeti bir anlaşmaya varmış ve Osmanlı Hilâl-i Ahmer ile Alman Salib-i Ahmer’i birlikte çalışarak esirlerin Almanya’ya nakledilmesine karar vermişlerdir. Rus sınırına kadar esirlerimizin sağlık ihtiyaçlarını temin için yerli Müslüman kadınlarından hemşire tahsis edilmiştir.
Akçura, Türk esirleri işiyle uğraşırken savaşın tam ortasında kalır ve Beyaz Rus ordularının Kazan’ı işgalini yaşar. (7 Ağustos 1918). Kendisini Osmanlı vatandaşı ve Hilâl-i Ahmer görevlisi olarak tanıtması herhangi bir takibata uğramasını önler ve hatta işlerini yapmasına izin verilir.
Akçura Simbirsk Müslüman mezarlığını da ziyaret eder. Simbirsk mezarlığında, Cihan Harbinde esir düşen Osmanlılardan ancak dört neferin kabri mevcut ise de 1877-1878 (1293) Harbinde esir olup Simbirsk’de ikamet ettirilen Osmanlılardan 42 zabit ve nefer burada medfundur. Burada yatmakta Osmanlı esirlerinin mezarları zaman geçtikçe unutulma ihtimalleri üzerine Rusya’da sakin Müslüman Türk-Tatarların umur-ı diniye nezaretine resmen müracaat ederek, Cihan Harbinde esir olup Rusya şehir ve köylerinde defnedilmiş olan şehitlerimizin mezarlarının unutulmaması, isimlerinin hayır ile yad olunabilmesi için bu mezarlığa hiç olmasa müşterek bir mezar taşı diktirilmesini talep etmeye karar verdiğini belirtiyor. Samara’ya ve Ufa’ya da gitmiş ve oralarda çok sayıda savaş sırasında ülkeye dönememiş, çoğu Trabzonlu ve Hemşinli olan çok sayıda tüccar ve esnaf bulur.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.