Bugünkü ordumuzun ekseriyet itibarıyla iştirak itdiği harbler İstiklal Harbi istisna idilince İtalya, Balkan ve Cihan harbleridir. Bu seferlerin muhtelif muharebelerinde değerli kumandan ve zabitlerimiz, emsali bulunmayan askerleriyle çok muvaffakiyetli neticeler almış ve tarihi bile kıskandırmışlardır. Fakat [….] ancak birer iftihar hediyesi olarak takdim idilebilmişdi. Umumi galibiyeti görmek, haklı bir gurur-ı askeri, tam bir zafer-i nihai ile sulhe kavuşmak hiçbirimize nasib olmamış idi.

Umumi harbin malum olan neticesi ise, yalnız bu nasibsizlik ile kalmayub bunun milletle beraber ordumuzun can damarlarından arta kalan kanı da alacak ve ona Türk vatanı olmakdan çıkarılmak istenen ülkemizi mezar yapacakdı. Mennet o kumandana ki bu düşman kasdını fiile çıkartmadı.

Vatanın malum olan kısımlarını yavaş yavaş işgal iden ve burada tekrarına bile kalem ve dil varmayan zulumlerin icrasından haya itmeyen düşman, bu yazıya da sertac idindiğimiz “Başkumandan Muharebesi” ile mahvedildi. Türk yine o Türk; ordu – diğer harblerdeki kadar muntazam techiz idilememiş hatta yokdan yaratılmış olduğu halde – yine o Türk ordusu idi. Fakat kumanda cihazı başka, gaye pek ulvi idi.

Düşmanı, neye uğradığını bilmeyecek derecede şaşırtan, birbirini ciğneyecek vechile kaçıracak kadar yıldıran ve kaçamayacak bir halde sarıp mahveden ve en nihayet onun mütefessih artığını da denize döken “Başkumandan Muharebesi”dir. Bu muharebe ve bu isim yalnız Türkün şükran secdesi ideceği bir (başkumandanı) değil, tarihin de kendisine vecibe-i rükuu kayd ve işaret eyleyeceği bir “dahi”yi gösterir.

Bir fasikülden koparılmış kısım. 1138 ile 1174. sayfalar arasını içeriyor.

Diğer detaylar için Ek Bilgi’ye bakınız.

Boyut

16.2 x 24 cm

Sayfa Sayısı

36

Dili

Osmanlıca

Durum

İkinci El

Kondüsyon

Haliyle

© fotokart 2025 | Koleksiyon ve Hobi Mağazanız