1920-1940 yılları arasında İstanbul sosyal hayatına Beyaz Ruslar damgasını vuruyor. Çarlık ordusunun Ekim devriminden kaçan subayları ve yakınları geliyor Türkiye’ye… İstanbul’u özellikle de Beyoğlu’nu mesken tutuyorlar. Beş parasız baronlar, dükler, generaller, kontlar…. Rus aristokrasisi İstanbul’da; Garsonluk., vestiyerlik, terzilik, hiç yüksünmeden ne iş bulurlarsa yapıyorlar. Özellikle eğlence dünyasında büyük bir boşluk görüp bu alana el atıyorlar. Beyoğlu’nun ana caddelerinde kabareler, arka sokaklarda pavyonlar, Rus mutfağını sunan lokantalar açılıyor. Şarkılı ve danslı gecelerle tanışıyor İstanbullular. Tepebaşı Bahçesi’nde Madam Valantine Taskin piyano çalıyor, daha sonraları açılacak olan ve günümüze kadar ayakta kalmayı başaran Rejans’da da… O Taskin ki İstanbul’a gelen ve kentin toplumsal dokusunu önemli ölçüde dönüştüren Rus aristokratlarından biri, bir baronun eşi… (Taskin İstanbul radyosunun ilk piyanisti unvanını da alır sonradan) Eğlence dünyasının tabelalarına; Majik sineması, Stella, Rose Noir, Ugalok, Ermitaj, Moscovite, Maxim, Petrogad, Tepebaşı Novonti Birahanesi, Mazarik Gece Kulübü, Turkuaz, Garden Bar yazılıyor… Kışlığı Beyoğlu’nda yazlığı Bebek’te olan Rose Noir’in ayrı bir önemi ve havası var. Beyaz ruslar ile ilgili olabilecek bir albümden
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.